joyhbuber
23.01.2015, 00:24
"Bebek gibi uyumak" deyimi genellikle sağlıklı, derin ve kaygısızca uyuyan bir bebeği çağrıştırır. Uykusuzluk çeken kaç kişi bu görüntüye gıpta etmez ki ? Eğer bebekler bu kadar iyi uyuyorlarsa, neden onları uyku konusunda eğitmek için bu kadar çok kitap bulunuyor?
Aslında; çoğu sağlıklı yenidoğan yeterince uyumaktadır. Anne ve babaların, bu son derece normal olan kısa ve kesintili uyku ritmine alışmaları gerekir. Fakat alışmış oldukları, kesintisiz uyku düzeninden dolayı başta zorlanabilirler.
Zannettiğimizden daha fazla uyuyoruz
Öncelikle, gerçeğine karşın, uykuyla ilgili olan inançlarımıza hızlıca bir göz atalım. Çoğunlukla yetişkinler, sabah uyandıklarında kaç saat uyumuş olduklarını unutumaktadırlar. New York Times'da yayınlanan “The Sleep-Industrial Complex" başlıklı bir makaleye göre, "uykusuz kişiler uykuya dalmak için geçen süreyi abartarak anlatırken, uyku sürelerini de küçümsüyorlar". Hatta bazı uyku uzmanları uykuyu kendi kültürel normları çerçevesinde değerlendirme eğilimindedirler. İşte tüm bu nedenler yüzünden, kendi uykularını anlatan kişilere dayanan çalışmalar, olayların gerçekliğinden çok, konuyla ilgili popüler inançları yansıtmaktadır.
Uyku aralığı
Eğer gece ilgilenecek bebekleri olmayan yetişkinler bile aslında uyuduklarından daha az uyuduklarını zannediyorlarsa, yeni ebeveynlerin kendilerini daha da az uyumuş hissetmeleri hiç şaşırtıcı değildir.
Bu durum; ebeveynlerin, bebeklerinin geceleri daha uzun süre uyumalarını sağlamak için arkadaş ve akrabalarından gelen biberon ile hazır mama verme gibi iyi niyetli tavsiyelerine neden uyduğunu açıklıyor.
Bu tavsiyelerin gerçeklik payı olabileceğini düşünüyorsanız, bu konuda yapılan çalışmanın sonuçları sizi şaşırtacaktır.
Araştırmada;
Bileklerine bağlı monitörler sayesinde, 3 aylık bebeği olan ebeveynlerin uyku süreleri, objektif bir şekilde ölçüldü.
Araştırma sonucunda;
Bebekleri geceleri ve /veya akşamları emen aileler, bebekleri biberonla beslenen ailelere göre 40-45 dakika daha fazla uyumaktaydı. Ayrıca, emen bebeklerine akşamları bir biberon hazır süt veren ebeveynler ise yalnızca emzirilen bebeklerin ebeveynlerine kıyasla daha az uyumaktaydı. Bu durum anneler kadar babalar için de geçerliydi.
Lütfen size, emzirmenin sık uyanma ve sık emmeyle geçen ilk günlerinde, nasıl ve nedenleriyle daha kaliteli uyuyabileceğinizin formülünü vermeme;
Daha sonra hazır sütün bebeklerin uyumasına yardımcı olduğu mitinin nasıl yaratıldığını anlatmama izin verin.
Aralıksız Beslenme
Hamilelik süresince bebeğinizi beslemek için hiçbir özel çalışmaya/çabaya ihtiyacınız yoktur: sağlıklı bir şekilde beslenmeniz yeterlidir. Kanınızdaki besinler aralıksız olarak göbek bağı aracılığıyla bebeğinize geçmektedir. Ancak göbek bağı kesildiği anda ciddi bir aşama başlar!
Mideye karşı beyin
Bebeklerimizin doğumu söz konusu olunca insan zekası bizi fizyolojik bir anlaşmaya zorlar. Bebek, kafası doğum kanalından geçemeyecek büyüklüğe gelmeden rahmi terk etmelidir. Bu nedenle, midesi henüz çok küçük ve tam olarak gelişmemişken dünyaya gelir. Doğumundan sonra, özellikle gelişiminin %25’ini gerçekleştirdiği ilk 3 ay boyunca, beyni sürekli bir yakıt kaynağına ihtiyaç duyar. Yani bebek kocaman beynini beslemek için, küçücük midesini sürekli doldurmak zorundadır. Yeni doğanların 24 satte yaklaşık 8-12 defa, her defasında ortalama 20 ila 50 dakika emdikleri tahmin edilmektedir.
Genişleyen bir mide
Yeni doğanın sürekli beslenmeye başladığı göz önüne alındığında, tüm gündüz ve geceyi bu şekilde geçirdiği izlenimine kapılabiliriz. Ama unutmayın ki büyüyüp geliştikçe daha az zamanı bu şekilde geçirecektir. Doğduğunda, midesi sadece 5-7 ml sıvı alabilir ( 1-1,5 kahve kaşığı kadar). Onun minicik midesine 60 ml süt koymaya çalışırsanız, sizin 9 litre suyu yutmaya çalıştığınız andaki hissi yaşayacaktır. Normalde, hamileliğin son 3 aylık döneminde, doğumundan sonraki ilk günler için yeterli yağı depolamış olmalıdır. Rahmin steril ortamından çıkıp, kendi mikrop dolu dış ortamına çıktığı anda, ihtiyacı olan ilk şey sütünüzdeki antikorlardır.
Cesaret! Beslenmeyi öğrendiği aynı süre içerisinde, midesi de hızlıca başlangıçtaki boyutunun 11 katına ulaşacaktır. Onuncu günde, midesi rahatlıkla 60 ila 80 ml alabilecektir. Ancak, kendi mideniz onunkinden hala 13 kat daha büyük olacaktır. Bu nedenle, daha uzun süre uyuması için ihtiyacından fazla beslemeye çalışmayın. Kötü bir sindirim onu daha sık uyandırma riski taşımaktadır. Ayrıca fazlaca bir beslenme iştahını düzenlemeyi zorlaştırıp, gelecek hayatında kendisine kilo problemleri yaratabilir.
Gece Kuşu
Gündüz ve gece devam eden sık emzirmelerin yanı sıra, ebeveynler, doğumdan sonra bebeklerin daha çok gece kuşu olduğu durumuna alışmak zorundadırlar. Hamileliğiniz süresince bebeğinizin, sizin aktif olduğunuz gündüzler yerine, daha çok gece hareket ettiğini fark etmişsinizdir. Bunun bir açıklaması, gündüz sizin hareketlerinizle sallanıyor olması, gece ise siz sakinleşince onun aktifleşmesidir.
Umutsuzluğa kapılmayın. Sütünüzdeki miktarı geceleyin artan melatonin, bebeğinizin doğal saatini düzenlemeye yardımcı olacak ve geceleri daha fazla uyumasını sağlayacaktır. Bebeğiniz sonsuza kadar bir gece kuşu olarak kalmayacaktır.
Aslında; çoğu sağlıklı yenidoğan yeterince uyumaktadır. Anne ve babaların, bu son derece normal olan kısa ve kesintili uyku ritmine alışmaları gerekir. Fakat alışmış oldukları, kesintisiz uyku düzeninden dolayı başta zorlanabilirler.
Zannettiğimizden daha fazla uyuyoruz
Öncelikle, gerçeğine karşın, uykuyla ilgili olan inançlarımıza hızlıca bir göz atalım. Çoğunlukla yetişkinler, sabah uyandıklarında kaç saat uyumuş olduklarını unutumaktadırlar. New York Times'da yayınlanan “The Sleep-Industrial Complex" başlıklı bir makaleye göre, "uykusuz kişiler uykuya dalmak için geçen süreyi abartarak anlatırken, uyku sürelerini de küçümsüyorlar". Hatta bazı uyku uzmanları uykuyu kendi kültürel normları çerçevesinde değerlendirme eğilimindedirler. İşte tüm bu nedenler yüzünden, kendi uykularını anlatan kişilere dayanan çalışmalar, olayların gerçekliğinden çok, konuyla ilgili popüler inançları yansıtmaktadır.
Uyku aralığı
Eğer gece ilgilenecek bebekleri olmayan yetişkinler bile aslında uyuduklarından daha az uyuduklarını zannediyorlarsa, yeni ebeveynlerin kendilerini daha da az uyumuş hissetmeleri hiç şaşırtıcı değildir.
Bu durum; ebeveynlerin, bebeklerinin geceleri daha uzun süre uyumalarını sağlamak için arkadaş ve akrabalarından gelen biberon ile hazır mama verme gibi iyi niyetli tavsiyelerine neden uyduğunu açıklıyor.
Bu tavsiyelerin gerçeklik payı olabileceğini düşünüyorsanız, bu konuda yapılan çalışmanın sonuçları sizi şaşırtacaktır.
Araştırmada;
Bileklerine bağlı monitörler sayesinde, 3 aylık bebeği olan ebeveynlerin uyku süreleri, objektif bir şekilde ölçüldü.
Araştırma sonucunda;
Bebekleri geceleri ve /veya akşamları emen aileler, bebekleri biberonla beslenen ailelere göre 40-45 dakika daha fazla uyumaktaydı. Ayrıca, emen bebeklerine akşamları bir biberon hazır süt veren ebeveynler ise yalnızca emzirilen bebeklerin ebeveynlerine kıyasla daha az uyumaktaydı. Bu durum anneler kadar babalar için de geçerliydi.
Lütfen size, emzirmenin sık uyanma ve sık emmeyle geçen ilk günlerinde, nasıl ve nedenleriyle daha kaliteli uyuyabileceğinizin formülünü vermeme;
Daha sonra hazır sütün bebeklerin uyumasına yardımcı olduğu mitinin nasıl yaratıldığını anlatmama izin verin.
Aralıksız Beslenme
Hamilelik süresince bebeğinizi beslemek için hiçbir özel çalışmaya/çabaya ihtiyacınız yoktur: sağlıklı bir şekilde beslenmeniz yeterlidir. Kanınızdaki besinler aralıksız olarak göbek bağı aracılığıyla bebeğinize geçmektedir. Ancak göbek bağı kesildiği anda ciddi bir aşama başlar!
Mideye karşı beyin
Bebeklerimizin doğumu söz konusu olunca insan zekası bizi fizyolojik bir anlaşmaya zorlar. Bebek, kafası doğum kanalından geçemeyecek büyüklüğe gelmeden rahmi terk etmelidir. Bu nedenle, midesi henüz çok küçük ve tam olarak gelişmemişken dünyaya gelir. Doğumundan sonra, özellikle gelişiminin %25’ini gerçekleştirdiği ilk 3 ay boyunca, beyni sürekli bir yakıt kaynağına ihtiyaç duyar. Yani bebek kocaman beynini beslemek için, küçücük midesini sürekli doldurmak zorundadır. Yeni doğanların 24 satte yaklaşık 8-12 defa, her defasında ortalama 20 ila 50 dakika emdikleri tahmin edilmektedir.
Genişleyen bir mide
Yeni doğanın sürekli beslenmeye başladığı göz önüne alındığında, tüm gündüz ve geceyi bu şekilde geçirdiği izlenimine kapılabiliriz. Ama unutmayın ki büyüyüp geliştikçe daha az zamanı bu şekilde geçirecektir. Doğduğunda, midesi sadece 5-7 ml sıvı alabilir ( 1-1,5 kahve kaşığı kadar). Onun minicik midesine 60 ml süt koymaya çalışırsanız, sizin 9 litre suyu yutmaya çalıştığınız andaki hissi yaşayacaktır. Normalde, hamileliğin son 3 aylık döneminde, doğumundan sonraki ilk günler için yeterli yağı depolamış olmalıdır. Rahmin steril ortamından çıkıp, kendi mikrop dolu dış ortamına çıktığı anda, ihtiyacı olan ilk şey sütünüzdeki antikorlardır.
Cesaret! Beslenmeyi öğrendiği aynı süre içerisinde, midesi de hızlıca başlangıçtaki boyutunun 11 katına ulaşacaktır. Onuncu günde, midesi rahatlıkla 60 ila 80 ml alabilecektir. Ancak, kendi mideniz onunkinden hala 13 kat daha büyük olacaktır. Bu nedenle, daha uzun süre uyuması için ihtiyacından fazla beslemeye çalışmayın. Kötü bir sindirim onu daha sık uyandırma riski taşımaktadır. Ayrıca fazlaca bir beslenme iştahını düzenlemeyi zorlaştırıp, gelecek hayatında kendisine kilo problemleri yaratabilir.
Gece Kuşu
Gündüz ve gece devam eden sık emzirmelerin yanı sıra, ebeveynler, doğumdan sonra bebeklerin daha çok gece kuşu olduğu durumuna alışmak zorundadırlar. Hamileliğiniz süresince bebeğinizin, sizin aktif olduğunuz gündüzler yerine, daha çok gece hareket ettiğini fark etmişsinizdir. Bunun bir açıklaması, gündüz sizin hareketlerinizle sallanıyor olması, gece ise siz sakinleşince onun aktifleşmesidir.
Umutsuzluğa kapılmayın. Sütünüzdeki miktarı geceleyin artan melatonin, bebeğinizin doğal saatini düzenlemeye yardımcı olacak ve geceleri daha fazla uyumasını sağlayacaktır. Bebeğiniz sonsuza kadar bir gece kuşu olarak kalmayacaktır.